lumbago-3.png
24/Şub/2017

Cerrahi karar nelere bakılarak verilir?

Her fıtığa cerrahi müdahale gerekmez ve cerrahi her zaman son seçenek olarak görülmelidir.  Bel fıtığının değerlendirilmesinde ve cerrahi kararın verilmesinde; radyolojik incelemede (MR) beliren fıtığın çeşidi, fıtığın yeri, yapısı, boyutu, omurilik kanalının genişliği gibi birçok faktöre bakılır ancak en önemlisi hastanın şikayetleri ve muayene bulguları yani kliniğidir. Cerrahiyi düşündüren durumlar kabaca şunlardır;

  • İstirahat – ilaç ve fizik tedaviden fayda görmeyip 6 hafta ve daha uzun süren ısrarlı bel ağrısı
  • Kalça arkasından baldıra, ayak bileğine inen ‘oyucu’ ağrıların olması (siyatalji).
  • Bacak veya ayak bileğinde güç kaybının (felce gidiş) yada ayakta his kaybının  olması
  • Beldeki soruna bağlı  İdrar yapamama, tutamama veya cinsel problemlerin ortaya çıkışı
  • Makat bölgesinde veya ayak parmaklarında uyuşukluğun olması
  • Yürümekle gelen bacak ağrıları ve uyuşmalar ve buna bağlı durup dinlenerek yürüme (spinal stenoz-bel daralması veya kayması bulgusudur.

Doktorumun ameliyat kararı verdi ama  korkuyorum?

Kuşkusuz ameliyat her hastalık için son çaredir. Başka bir yöntemle tedavi edilebilen bir hastalığa ameliyat kararı verilmez. Doktor sadece hastaya zarar veren ileri derece fıtıklar için ameliyat kararı verir.

İnsan iğne yaptırmaktan bile korkar ve elbette ameliyattan korkması normaldir. Ancak günümüzdeki Tıp teknolojisindeki ilerlemeler bu tür ameliyatları daha kolay ve daha risksiz hale getirmiştir.

Risksiz sokakta yürümek veya arabaya binmek bile mümkün olamayacağı gibi risksiz bir ameliyat da düşünülemez. Ancak ameliyat bir hasta için zaruri ise bu riskleri doktor da, hasta da göz önüne almalıdır.

Çevrenin lafı dinlenecekse onlara tedavi için ne önerdikleri sorulmalı? Bir önerileri yoksa çevreden gelen laflar la değil, bu işin uzmanı olan, senelerini bu işe vermiş doktorun lafı dinlenmelidir. Çevremizde bu konu ile ilgili fikirler veren kişiler sadece bir ya da birkaç bel  problemine rastlamış iken bu konunun uzmanları her gün bir sürü hasta görmüşlerdir. Bizler meslek hayatımızda maalesef. doktorunu dinlemeyen çevresini dinleyerek hareket eden ve sonra doktor  olmayan kişilerin yaptığı müdahaleler ile felç kalan yığınla hasta görürüz.

Unutmamalı ki herkesin derdi aynı değil, her bel sorunu aynı değildir. Elbette ki her hasta farklıdır, farklı omurlara, farklı fıtıklara sahiptir.

Hastaların doktora ne zaman başvurdukları (erken ya da geç başvurmuş olmaları) bile düzelmede çok önemlidir. Sinir hücreleri vücutta kendini yenilemeyen tek hücredir. Hastalar ameliyat korkuları nedeni ile sinir hücrelerinin çoğunu kaybettikten sonra doktora gelir ve böylece kendisine yapılacak müdahalenin başarısını  oldukça azaltmış olurlar. Bir hasta, siniri kopana kadar doktora gelmemiş veya önerilerini dikkate almadı ise elbette düzelme ihtimalini kendi elleriyle tepmiş demektir, geciken ameliyatın faydası elbette daha az olacaktır. Bu durum bu hastalar tarafından şöyle ifade edilir ‘ameliyat oldum ama hiç faydası olmadı’

Bel ameliyatları günümüzde, Türkiye’mizde oldukça başarılı olarak yapıldığını, hatta beyin cerrahlarımızın  dünyadaki gelişmiş ülkelerden daha başarılı olduklarını söylememiz abartılı olmayacaktır.

Unutulmamalıdır ki; hiçbir hekim hastasını lüzumsuz maceraya sürüklemez.


bel-agrisi-8.jpg
19/Şub/2017

Yaşla birlikte hemen hemen herkeste disk yapılarında bozulma ve bununla birlikte fıtıklaşma görülür. Ancak fıtıklar birbirinden çok farklıdır. Kabaca 4‘e ayrılabilir; ekstrude ve sekestre fıtıklar genellikle ameliyat gerektirir.

Bel fıtığı çeşitleri: a, b ve c

a) Foraminal (sinir çıkış kanalları) Fıtıklar; En sık görülen fıtık budur. Omurilikten çıkan sağ yada soldaki sinirlerin çıkış kanallarında (fıtıklaşmayı engelleyen bağların (PLLnin) zayıf olmaları nedeni ile) gelişen fıtıktır. Daha çok siyatik ağrısına neden olurlar. His, güç ve refleks kaybı yapıyor ise genellikle cerrahi müdahale gerektirir.

b) Santral (orta hat) Fıtıklar; Omurilik kanalının ortasından bası yaparak boyutuna da bağlı olarak bel ağrısı ve omurilik basısına bağlı çok ciddi bulgulara – Cauda Equina Sendromu – (bacaklarda felç, idrar kaçırma, cinsel bozukluk gibi) neden olabilir. Acil cerrahi gerektirir.

c) Far lateral fıtıklar; çok nadir olarak görülür. Gözden kaçma ihtimalleri yüksektir. Bir üstten çıkan sinir köküne basarak siyatik ağrıya neden olurlar. His, güç ve refleks kaybı yapıyor ise genellikle cerrahi müdahale gerektirir.

Fıtığın Seviyesi :

– L5-S1 seviyesi: Yükün en fazla bu bölgeye düşmesi nedeni ile en sık görülen fıtık bu seviyededir.

– Foraminal fıtıkları; Siyatik ağrı, ayak bileğinin itme gücünde (parmak ucunda yürüyememe) azalma, ayakta uyuşma, his kaybı ve aşil refleksinde kayba neden olurlar.

– Santral fıtıkları; kauda sendromu denen gayta ve idrar kaçırma, anüs çevresinde his kaybı, cinsel fonksiyonlarda kayıp ve hatta her iki bacağın felci gibi giden çok kötü bir tabloya neden olabilirler.

– L4-5 seviyesi: Siyatik ağrı ve düşük ayak denilen, ayak bileğinin felci ile giden bir tabloya neden olabilir (topuk üzerinde yürüyememe)

– L2-3 / L3-4 seviyesi: kalça ön yüzünde ağrı, diz ve kalçada güç kayıpları, uyuşma (his kaybı) ve patella refleksinde kayba neden olurlar, bazen de konus sendromu denilen kauda sendromuna benzer ağır tablolar gelişebilir.

Fıtığın boyutu ve hastanın kemik kanallarının anatomik yapısı

Küçük bir fıtık, omurilik kanalı ya da sinir kökünün çıktığı kemik kanal (foramen) dar ise çok gürültülü bir tabloya neden olabileceği gibi, büyük bir fıtık bu kanalların geniş olduğu durumlarda çok sıkıntılı bir tablo ortaya çıkarmaz. Kanalları geniş hastaların tedavisinde sinir hasarı yok ise cerrahi seçenek ön planda düşünülmemelidir ki bu hastalar; genellikle “Yıllar önce ameliyat dediler ama ben olmadım, şu an çok iyiyim” diyen hastalardır.

Fıtığın Yapısı

Diskin fıtıklaşan sulu çekirdek kısmının, suyunu tamamen kaybedip, kireçlenmiş olması bu fıtığın kendiliğinden düzelme ihtimalini azaltır. Oysa yırtık oluşturmamış sulu fıtıklar zamanla düzelme ihtimalleri olan fıtıklardır.


Basında İrşadi Demirci

Bel Fıtığım Var

Yazıyı Oku

Basında Röportaj

Videoyu İzle

Röportaj

Yazıyı Oku

Bir Cumartesi Sabahı

Yazıyı Oku

Belçika

Yazıyı Oku

Copyright by kapalibelameliyati.com. Tüm Hakları Saklıdır.